Üvey babamın teklifi beni hazırlıksız yakaladı, ama memnun etmek için sabırsızlanıyordum. Rahatlatıcı bir sakso çekmeden önce parmaklarımla onu kışkırttım. Yağlı yarrağı beni doldurdu ve kıçıma kadar geldi.
Üvey babamın teklifi beni hazırlıksız yakaladı, ama memnun etmek için sabırsızlanıyordum. Rahatlatıcı bir sakso çekmeden önce parmaklarımla onu kışkırttım. Yağlı yarrağı beni doldurdu ve kıçıma kadar geldi.
Genç kız erkek arkadaşı ile hararetli bir tartışmanın ardından kendisini üvey babası ile uzlaşmacı bir pozisyonda buldu bu teklif sürpriz olarak geldi ama onun da ilgisini çeken bu fikirdi üveydi babasına hep ilgi duyuyordu onu elleme düşüncesi ise hem heyecan verici hemde sinir bozucuydu onu soymaya başladıkça kendini tutamayıp tahrik olmaya başladı bu hareketin yasak doğası sadece onun tahrik oluşuna katkıda bulundu zamanını aldı elleriyle vücudunu keşfediyor onu zevkten kıvrandırıyordu en sonunda içine girdiğinde erkek arkadaşı ile yaşadığı hiçbir deneyimden farklı değildi karşılaşmanın yoğunluğu nefessiz ve daha fazla arzu duymasına neden olmuştu onu zevklendirmeye devam ettikçe yuvarlak götünü sıcak dölleri ile boyayarak yasak karşılaşmalarını işaretliyordu.
Polski | Norsk | Ελληνικά | English | Nederlands | Slovenščina | Türkçe | Српски | Bahasa Indonesia | ภาษาไทย | 한국어 | 日本語 | Suomi | Dansk | Italiano | Čeština | Magyar | Български | الع َر َب ِية. | Bahasa Melayu | Português | עברית | 汉语 | Română | Svenska | Русский | Français | Deutsch | Español | Slovenčina | ह िन ्द ी